Depresyon Nedir?

Son yıllarda Kıbrıs’ın hem öğrenci kesiminde hem de yerel kesiminde ciddi bir yaygınlık gösteriyor depresyon. Bunun başlıca nedenleri olarak, Kıbrıs’ta şehirlerin bir noktaya kadar birbirlerinden kopuk yaşamaları, sosyal yaşantılar arasında farklılıklar görülmesine neden olur ve buda özellik Kıbrıs’ta okuyan öğrenciler için Depresyon’a neden olabilir. Günlük hayatımızda moral bozukluğu ya da can sıkan bir durum ile karşılaşıldığında hemen hemen herkes “depresyondayım” der fakat depresyon belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilen psikolojik, biyolojik ve sosyal faktörlerin hepsininin birleşiminden oluşan karmaşık bir duygudurum bozukluğudur. Nedir bu depresyon? Gelin Vita in Cyprus adına öğrenelim.

Depresyon, en az 15 gün süren (2 hafta) duygudurum çökmeleridir. Depresyon tanısının koyulabilmesi için mutlaka iki tip belirtiden bir tanesinin görülmesi gerekir. Bunlar; depresif/çökkün mod ve ilgi ve istenç kaybıdır.

Duygusal olarak çöken hasta belirtileri duygudurum, ilgi ve zevk azlığı, umutsuzluk ve karamsarlıktır. Derin bir üzüntü yaşarlar. Gelecekleri ve geçmiş yaşantıları ile ilgili hep kötümser düşünürler. Düştükleri bu durumdan hiçbir şekilde kurtulamayacaklarını düşünebilecek kadar umutsuzluk ve çaresizlik duygularına kapılabilirler. Depresif olan bu hastalar basit günlük aktiviteleri bile yapmakta güçlük çekerler. Enerji düzeyi azalır. Bununla birlikte hastada etkinlik ve sorumluluklarına karşı ilgi/istenç kaybı meydana gelir. Yani kişi eskiden yapmaktan zevk aldığı şeyleri dahi yapmak istemez ve çevresine karşı ilgisi giderek azalır. Depresif olguların çoğunda duygudurum değişikliklerine eşlik eden iştah ve kilo kaybı meydana gelir.

Bazen ise hastalarda anksiyete olabilir. Yani anksiyete (bunaltı, kaygı) düzeyi çok fazla artabilir, ajitasyon (huzursuzluk) gösterebilirler. Yoğun anksiyete (bunaltı, kaygı) belirtilerinin depresyon olgularında intihar girişimleri için belirleyici bir etken olduğu ileri sürülmektedir. Çünkü bu umutsuzluk, kötümserlik, benlik saygısında düşme ve suçluluk duyguları intihar düşünce ve eylemlerinin uyarılmasına neden olur. İntihar düşünceleri ve girişimleri ise depresyonun önemli belirtilerindendir.

Depresyonda çok sık karşılaşılan bir diğer belirti ise uyku bozukluğudur. Kişilerde dalgınlık, unutkanlık olabilir. Bazen ağır olgularda aklından geçenlerle dış dünyada olanlar birbirine karıştırılabilir.

Türkiye Ruh Sağlığı Profili Çalışması’nda 12 aylık depresif nöbet yaygınlığı kadınlarda % 5.4, erkeklerde % 2.3, tüm nüfusta % 4.0 olarak verilmektedir. Görüldüğü gibi kadınlarda iki kat daha fazladır. Bunun sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte hormonlar, kadının günlük yaşamdaki yükünün fazla oluşu, sorumluluğunun artması, erkeklere göre psikiyatriye daha kolay başvurmaları, erkeklerin depresyonlarında görülen alkol ve madde kullanımının depresyon tanısını koymayı geciktirmesinden dolayı kaynaklanabilir. Bu ruhsal belirtilerin yanı sıra fiziksel belirtiler de vardır. Sindirim sistemi hastalıkları, cinsel sorunlar, kas ve baş ağrıları, kalp rahatsızlıkları, yorgunluk vb. problemler de görülebilir.

Gün içindeki gelip geçici moral bozulmaları depresyon olarak adlandırılmaz. Depresyon tanısı koyabilmek için yukarıda anlatılan belirtilerin tamamının bulunması gerekmez. Bu belirtiler işlevselliği bozacak kadar ağır ise ve başka nedenlere bağlanamıyorsa tanı konur. Depresyonda olduğunuzdan şüpheleniyorsanız veya bu belirtiler sizde varsa endişelenmenize gerek yok. Bu süreç herkesin başına gelebilir. Böyle bir durumda yapmanız gereken en doğru şey bir uzmana başvurup, farklı aktivitelere ve sosyalleşmeye yönelmek olacaktır.

Yorumlarınızı Paylaşın